9 Kasım 2012 Cuma

"Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın" Mükemmel Güzel

 En son "İhsan Oktay Anar'ın -Yedinci Gün- kitabını okuyordum. Kitaba başladım  ama okuldaki yoğunluktan dolayı epey ilgilenemedim. Bu hafta okulda sınav haftası olduğundan öğrencileri sınav yapaken, hazır sessizliği bulmuşken okudum ve bir solukta bitirdim :)

Anar'ın dili epey ağırdır. Kitap okumaya yeni başlayanlar ya da hafif dille yazılmışları sevenler için esinlikle önermem. Ama benim gibi kitap kurtları için mükemmel bir kitap. Bitmesin diye yalvardıklarımdan, sayfaları çevirirken içimin gittiği kitaplardan. Tarihi Fantastik bir kitap diyebilirim. Tarihle hayal gücünü karıştırıp mükemmel bir kitap ortaya çıkarmış yazar. 

Diğer kitaplara benzemiyor. Sayfada diyaloglar alt alta değil sıra sıra yazıldığı için, sayfalar dolu dolu :) Bu bazılarını sıkabilir ama beni mest etti. Eğer İhsan Oktay Anar'ı daha önce okumuşsanız içindeki güzel hikayeler hoşunuza gidebilir.



Şimdi gelelim yeni kitabıma. Başlıkta da yazdığı gibi: Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın" Bir de ben devamına Muhteşem Güzel ekledim ki gerçekten muhteşem. Dahi bir çocuk, babasını 11 Eylül saldırısında kaybedince babasının bıraktığı ama nereye ait olduğunu bilmediği bir anahtarı alıp arayışa giriyor. Ne hayatlar ve hikayeler.

Kitabın sadece konusu değil yazılış tarzı da mest etti beni, ara ara bom boş sayfalar, ya da tek bir cümle yazılmış sayfalar bulabilirsiniz. Hatta öyle ki kitabın içinde "kitabımı biri karalamış" diye düşünmeme neden olan karalanmış kısımlar da var. Ve bir çok fotoğraf. Bunların her biri kitabı okurken önem ve anlam kazanıyor. 

Daha fazla anlatmayacağım ama bu kitabı satın aldığım gün bitirdim. Beyaz Kitaplar (en sevdiklerim) listesinde ilk 5e girdi diyebilirim. Tavsiye etmiyorum, ŞİDDETLE öneriyorum.

Kitabın içinden bir kaç kareyle  yazımızı bitirelim. Fotograflar alıntıdır. (makinenin pili bitmiş foto alamadım )

Sevgiyle kalın ...


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder